Hayata Dair Herşey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaForum KingLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Call of Duty: Finest Hour

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Leon
Administrator
Administrator
Leon


Erkek
Mesaj Sayısı : 1083
Yaş : 30
Nerden : İstanbul/Maçka
Rep :
Call of Duty: Finest Hour Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Call of Duty: Finest Hour Right_bar_bleue

Ruh Hali : Call of Duty: Finest Hour Soguk10
Takım : Call of Duty: Finest Hour 1446
Kayıt tarihi : 07/04/08

Call of Duty: Finest Hour Empty
MesajKonu: Call of Duty: Finest Hour   Call of Duty: Finest Hour I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 31, 2008 1:26 pm

PC`lerde 2. Dünya Savaşı temasını taşıyan bir FPS (first-person shooter) olduğu için Medal of Honor`a benzetilen Call of Duty, bir süre sonra kendi başarısını kanıtlayarak biz oyunseverlerin aklında yer etmişti ve şimdi başarısını PS2`lerde kanıtlamak üzere karşımızda... Konu:Önceden de söylediğim gibi oyun 2. Dünya Savaşı`nı konu alıyor. Aynı PC`deki Call of Duty`de olduğu gibi, Finest Hour`da da bu savaşı 3 farklı bakış açısından oynayarak yaşıyoruz. Amerikan, İngiliz ve Rus ordularının bakış açısından... İlk olarak oyunumuza Rus donanması tarafında başlıyoruz. Yönettiğimiz karakter, Volga Nehri`ni geçmeye çalışan kürekçilerle dolu bir botta heyecan, endişe içinde karaya ayak basmayı bekleyen, 25 yaşında Aleksandr Sokolov isimli bir asker. Burada görevimiz Stalingrad şehrini işgal etmiş olan Alman ordularına karşı koymak.

Savaş atmosferi öylesine iyi yansıtılmış ki kendinizi birden o savaşın ortasında hissediyorsunuz. Patlamalar, silah sesleri, savaş uçaklarının gökyüzünde salınışları... Hepsi de kanınızı donduruyor. Karaya ayak bastıktan sonra kontrollere ve oyuna ısınmamız açısından hoş bir ortam sağlanmış. Rus ordusunda verdiğimiz mücadelenin ardından İngiliz ordusunda bir asker olarak buluyoruz kendimizi. Kuzey Afrika`nın çöllerinde zorlu bir mücadeleye katılıyoruz. Ve son olarak Amerikan ordusunda Almanlar`a karşı koyuyoruz...
3 farklı ordunun bakış açısını içerdiği için gerçekten ayrıntılı bir senaryo sunuyor bize CoD: Finest Hour. Böyle bir anlatımının olması da savaş atmosferinin içimize işlemesini sağlıyor ve oyuna orijinallik katıyor. Oynanış:Açılış ekranından itibaren hoş görüntülerle sizi içine çekiyor oyun. Bilgisayar yapımı bir savaş sahnesiyle açılış yapılıyor ve Single Player, Multiplayer, Options, Extras seçeneklerinin bulunduğu çok akıllıca hazırlanmış güzel bir ana ekran geliyor karşımıza. Rus, Amerikan ve İngiliz olmak üzere 3 farklı karakterle oynuyor olmamız oyunun ilerleyişinden sıkılmamamız açısından iyi olmuş.

Ayrıca bu 3 karakterle oynarken bize eşlik eden yapay zeka ürünü takım arkadaşlarımız da oyunda bize kolaylık sağlıyor ve başıboş dolandığımız hissini taşımamızı ortadan kaldırıyor. Bu takım arkadaşlarımızın nerede olduğunun ekranın sol alt köşesindeki minik haritada da sürekli gösterilmesi de kolaylık sağlamış. Bunların dışında oyunda tank kullanma, jipin arkasına binip düşmanlara ateş etme, sniper`la vuruş denemeleri gibi değişik görevlerimizin olması da güzel. Karakterimizin eğilme, yerde sürünme gibi kullanışlı özellikleri mevcut ve bunları çokça kullanması gerekiyor. Üstelik tüm silahlarımızda zoom yapma özellikleri de var. (L1 tuşuyla) Bu sayede düşmanı daha rahat vurabiliyoruz.

Oynanışta bazı kötü yönler de yok değil. Bunlardan en önemlisi checkpoint`lerin azlığı. Checkpoint`ler PC`deki Call of Duty`e göre oldukça az. Hatta bazı bölümlerde sadece 1 checkpoint var ve uzun, zor bir bölümde oynarken birden vurulursanız tekrar baştan başlamak gerçekten işkence oluyor. PC`de olan Quick Save olayının Finest Hour`da olmaması da büyük bir dezavantaj olmuş. Oyunun Multiplayer moduna değinmek gerekirse burada da biz PS2 oyuncuları için bir eksiklik söz konusu. Finest Hour’da split-screen yardımıyla iki kişi oynayabileceğimiz bir multiplayer modu söz konusu değil. Sadece online multiplayer oyunu mevcut. Bu da Türkiye’de bağlantı sıkıntısı çeken biz oyuncular için pek bir şey ifade etmiyor olsa gerek.

Grafikler: Bir PS2 oyununa göre oldukça detaylı ve kaliteli grafiklerle karşı karşıyayız. Karakterler çok iyi tasarlanmış. Askerler her ayrıntısına kadar yansıtılmış. Silahlar da oldukça hoş gözüküyor. Diğer FPS`lere göre göze çok daha karizmatik görünüyorlar. Karakter animasyonları da kusursuz yapılmış. Bir düşmana ateş ettiğinizde şapkasının düşmesi, yere yığılış şekli, sizin takım arkadaşlarınızla etkileşim halinde olduğunuzu hissetmeniz... Herşey çok büyük bir emeğin ürünü olmalı. Efektler ise yine çok iyi. İlk andan itibaren ağzınızı açık bırakacak patlama sahneleri ve detaylı görüntülerle karşılaşıyorsunuz. Ama bu hoş grafiklerin yarattığı bir dezavantaj da yok değil. Malesef PS2`nin gücü bazen yetersiz kalıyor ve yanınızda meydana gelen bir patlama olduğunda büyük anlamda bir yavaşlama oluyor oyunda...
Call of Duty: Finest Hour Call-of-duty-4-beta-coming-to-australia_1
Call of Duty: Finest Hour TH363_screen1
Call of Duty: Finest Hour Call-of-duty-2-1
Ses ve Müzik:Oyunda gerçekten kaliteli müzikler kullanılmış. Diğer bu tarz FPS`lerde olduğu gibi bir orkestra ile çalışılmış ve orkestra o savaş atmosferini, yaşanan buruk sevinçleri, acıları, heyecanı en iyi şekilde içimize işlemek için elinden geleni yapmış. Sesler ise oldukça iyi. Özellikle karakter seslendirmeleri konusunda çok ayrıntılı davranılmış. Bir savaş sahnesinde olabilecek bağırış, çağırışlar, vurgulu konuşmalar... Hepsi de büyük bir özveriyle kaydedilip oyuna eklenmişe benziyor. Oyunun atmosferinin bu denli başarılı olmasındaki en büyük etkenlerden ikisi ses ve müzik, kısacası.

Kontroller:İşte oyunun en çok puan kaybettiren noktası. Bilgisayardaki mouse ve klavyeden sonra PS2`nin analog controller`ı hemen hemen tüm oyunculara FPS oynarken zorluk yaşatıyor... Finest Hour`da da değişen bir durum yok. Kontrollere alışmakta ilk andan itibaren bir sıkıntı çekmiyorsunuz ama çoğu zaman o kadar fazla düşmanla karşılaşıyorsunuz ki analog controllerla onlara karşı gelmek gerçekten zor oluyor. Bir de oyunun gerçekten zor olması da işin içine eklenince kontroller büyük sıkıntı yaşatıyor... Oynanış bir PS2 FPS oyunu olduğu için biraz daha kolay yapılabilirdi diye düşünüyorum. Check-point`lerin de azlığı görevleri bir oturuşta bitirmenizi neredeyse olanaksız kılıyor. Kontrollerdeki zorluk sonucu öldükten sonra en başından o göreve başlamak oyundan soğumanıza neden olabiliyor.

Genel Görüş:Call of Duty: Finest Hour bir kaç dezavantajı dışında üzerinde gerçekten emek harcandığı belli olan iyi bir FPS oyunu. Medal of Honor gibi 2. Dünya Savaşı teması üzerine kurulu FPS`lerin arasından bir şekilde sıyrılabildiğine ve isim yapmaya başladığına göre FPS severler tarafından denenmeyi sonuna kadar hak ediyor! Artılar:+ Kaliteli ve detaylı grafikler.+ 3 farklı karakterle oynayabiliyoruz.+ İyi ses ve müzikler.+ Gerçek videolar.+ Mükemmel savaş atmosferi.+ Fotoğraf albümü gibi ekstra özellikler. Eksiler:- Analog controller`la zor kontroller.- Checkpoint azlığı.- Bazı patlama sahnelerinde oyunun yavaşlaması.- Oyunun zor olması.- Oyun içi save özelliğinin bulunmaması.- 2 kişi multiplayer seçeneği yok.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumking.all-up.com
 
Call of Duty: Finest Hour
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Call of Duty 4
» CALL OF DUTY 4
» CALL OF DUTY 3
» CALL OF DUTY 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hayata Dair Herşey :: Oyun Dünyası :: Savaş Oyunları-
Buraya geçin: