02, 03, 04... derken artık neredeyse oyun dünyasının mihenk taşı haline gelen EA Sports oyunları bu senede geleneği bozmayarak güz mevsiminde ekranlarımıza konuk oldular. Aradan geçen onca zamanın ardından bize "sıkılma" kavramının anlamını dahi unutturacak kadar uzun senelerdir devam eden bir isim olması sebebiyle evet, maalesef geçmiş zaman kiplerinden oluşan bir giriş yazacağım incelemeye. Kusura bakmayın ama ne yazık ki aklıma başka bir şey gelmiyor. Electronic Arts`ın spor oyunu kategorisini tek elinde bulundurduğu günleri hatırlıyorum da, aslında eskiden her şey ne kadar güzelmiş diyorum gayri ihtiyari. Çünkü rekabet ortamı yaratacak alternatif olmadığı için top üzerindeki siyah çizgilerin belirginleştirilmesinden ibaret olan yenilikleri bile nasılda kuzu kuzu yediğimiz aklıma geliyor akabinde. Seçim yapmak yok, kıytırık bir oyun için birbirini paralayan fanboy`lar yok... Tek kelimeyle "şahane". Şimdi öyle mi? Değil maalesef. Yalnız EA Sports`un NBA Live 02`yi PC`ye çıkarmadığını anımsıyorum. Herhalde kendilerinin yaptığı en radikal eylem de bu olmuştur. İki sene boyunca yeni oyuna hasret kalan bir kitle olarak nasılda NBA Live 03`e saldırmıştık vakti zamanında. Sırf bu yüzden mi bilmiyorum ama seri içerisinde en çok hoşuma giden 2003 oldu benim. Ama merak etmeyin EA, NBA Live 07 için bayağı ders çıkarmış belli. Sonunda topun siyah çizgileri değil de turuncu kısmı belirginleştirilmiş... Teşekkürler EA...