ANLAMA SANATI' ADLI KİTAPTAN..
Madde 7 : Hesap ödeyen erkek, hesabı ödemek için gereken işlemi masanın altında yapar. Türk erkeği ödediği hesabı masadakilerin görmesini istemez. Eğer görürlerse ayıp olacağını düşünür vekarşıdakilerin 'Ulan amma da görgüsüz herif, hem ısmarlıyor hem dehesabı gözümüze sokuyor' demesinden çekinir. Böyle bir davranışa bir de Eskimo erkeklerinde rastlanılabilir
Madde 11 : Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans,doktora fark etmez, sınav kağıtları dağıtılırken, bir öğrenci mutlaka 'Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?' sorusunu sorar. Aynıöğrenci, öğretmen haftaya sınav yapacağını bildirdiğinde kaçıncısayfaya kadar sorumluyuz hocam' sorusunu soran ama yine de sınava çalışmayan öğrencidir
Madde 25 : Tüm ısrarlara rağmen misafir 'Yemeyeceğim yeter!' diyorsa, Ev sahibi son kozunu değerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanıp Bak Allah'ın adını verdim' diyerek misafiri köşeye sıkıştırır. Misafirbunun üzerine midesi dolu olsa da, ilahi kudret korkusundan mıdır ka çış yolu kalmamasından mıdır, ne var ne yoksa bir çırpıda yer.
Madde 34 : Üzerinden araç geçsin ve temizlensin diye işyeri paspasları cadde ortasına fırlatılır. Sinek avlayan esnaf Türkiye'de temizlikhastası kesilir.Alır eline hortumu baştan aşağı dükkanının bulunduğucaddeyi, kaldırımları bir güzel sular. O da yetmez, yandaki caddelerive sokakları da sulamayı iş edinir. O arada paspaslar da temizliktenpayını alır.
Madde 42 : Misafirlikte kolonya ikram edilirken büyüklerin ellerine çocukların kafasına dökülür.
Madde 46 : Durakta değil de, her el kaldıran yolcu gördüğünde duran otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halkı kırmaz, durur. Halk otobüsünün belediye otobüsünden tek farkı budur.
Madde 49 : Şehirlerarası otobüs yolculuklarında kan bağı yoksa (karı, koca, yeğen, yenge gibi) bayan yanına erkeğin oturması firma tarafından kabul edilmez. Türkiye'de en önemli namus bekçileri otobüsmuavinleridir. Muavinlere göre birbirlerini hiç tanımayan iki karşı cinsin, mesafe olmaksızın seyahat etmesi, ateşle barutun birbirine bitişik iki koltuktan bilet alması gibi bir şeydir. Buna asla izinvermezler. Ancak gidilecek yol boyunca erkeğin yanına oturtmadıkları genç kızı kesmeyi de ihmal etmezler.
Madde 64 : Kafa bir yere çarptığında şişmesin diye çiğnenmiş ekmekle ovalanır. Türklerin 'Kendi kendine tedavi' yöntemleri sadece bunlarlabitmez.Ağrıyan yere sıcak tuğla konur. Isıtılmış çay bardakları ile sırt çekilir. Arpacık çıkmış göze sarımsak sürülür.Kesilen ve kanayan yere tütün basılır. Paslı çivi batan yer sopayla dövülür. Burkulanyere biftek bağlanır. Yanan yere diş macunu sürülür.
Madde 66 : Bütün ilaçlar buzdolabında saklanır. Buzdolabının kola, su, gazoz koyulan bölgesi ilaçlara yetmeyince, ilaçlar yumurtaların bulunduğu alanda, kurumuş yarım limonlara komşuluk yapar...